30 Nisan 2010 Cuma

ALACAKARANLIK

 2008 yılında böyle bir afişle sinema salonlarınının önünde yerini aldı "alacakaranlık".  Afiş çok cezbedici değildi çok umursamamıştım. Sonrasında  birçok sinema sitesinde gişe başarısı hatırı sayılır bir rakama ulaşınca artık seyretmeliyim dedim. Konusu itibariylede hiç bir bilgim yoktu.

Film çok sade başladı. Gelişme bölümüne gelince dedikleri kadar güzelmiş dedim. Sonuna gelince çok güzel bitti .Hikaye değil film bitmişti. İnsan kendini" vay be!" demekten alıkoyamıyor.
Biraz araştırdığımda aslında kitabın çok satan bir romandan uyarlama olduğunu öğrendim..

Peki filmi bu kadar güzel yapan ne?  
Doğrusunu söylemek gerekirse film çok süper değil ama bu kadar sevilmesinin sebebi  alışılmışın çok ötesinde bir hikayesi olması..Vampirli filmler yıllardır vardı, aşk  temasıda öyle. Ama bu iki zıt unsurun bir filmde toplanması çoğu kişiyi şaşırttı..

Hatırı sayılır hayranı varda hiç beğenmeyen yok mu?
Tabiki var:  erkekler
Bayanlar  erkeklerden hep büyük fedakarlıklar beklerler. Erkeklerde kadınlardan hep kendilerinden birşey istememelerini beklerler.

Alacakaranlık filminde Edward Bella için  büyük fedakarlıklar yapıyor. Bu yüzden kızlar filme bayıldı, erkeler ise  nefret etti. Neticede topluma kötü örnek :)))))


Bu işin şakası  ama film güzel,   tavsiye olunur. (Kitabı okumadan seyredilmesini öneririm)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder