ALAMUT

aslında çok önceden yazılmış roman olmasına rağmen gündem dolayısıyla satışları patlayan
ve son zamanların şu meşhur haşhaşi benzetmesinin anlatıldığı hasan saabhın hikayesi


büyük övgüler ışığında lamıştım ancak aradığımı tam bulamadığım bir romandı.
önceleri dindar olan ancak sonradan şeytani bir fikrin yıllarca inceden dokuyarak sonradan ortaya çıkardığı ilginç bir tarikatı anlatıyor.

ve Alamut işte bu olayların işlendiği ve yıllarca saldırılmasına rağmen ele geçirelemeyen kalesi.
özel okul ve sahte cennet, mürütler ve suikastçilerin evi....


genel bir değerlendirme yapmak gerekirse aslında yavaş ilerleyen bir üslübu var.
konuların tam içinde yer alamıyorsunuz.  çoğu zaman okurken bırakmayı düşündüm ancak hem merak hemde yarım bırakmamak için devam ettim.

sonlara doğru hareketlenemye başladı. ve son özellikle 5 sayfası güzl bilgiler veriyor. yani koca kitabı 5 sayfaya sığdırmışlar.
sırf o sayfa için arşive koydum

o kısımın özetini yaprsam merak etmeyin spoiler içermiyor:


" bir inanışı yıkmak için önce onların kutsal kitaplarını okumalarını engellemeli bunuda şu şekilde yapmalı.
sen dur ben okuyup açıklayayım diyeceksin daha basit açıklar gibi yaprarak olanı değiştireceksin.
yeni manalar ekleyeceksin. sonrada tamamen değişriecek yeni bir din yaratacaksın."