KATRE-İ MATEM

 
İskender palanın meşhur kitaplarından biri.
yılan hikayesine dönen zor güç aldığım ve merak ettiğim kitaplardandı.

sonunda fuarda bulup aldım. ne işse okumasıda çok uzun sürdü. neyse sonunda bitirdim :)
kitap tarih sevenler için çok güzel bir roman

kitabın ilk sayfasında aslında hikayenin kendisine ait olmadığını eski bir yazıyı türkçeleştirdiğini yazıyor.
 hikayenin , kimliği belirsiz bir kişi tarafından yazılmış olmasında ve gerçek bir hikaye olduğu idda edildiğinden işk sayfadan başka bakıyor insan.

içindeki hikayeye dönersem bir kişinin evlendiği günün sabahı eşini ölü olarak bulmasıyla katilin o olduğuna inanılıp  onun hapise gönderilemesi. ama eşini çok seven bu kişinin karısının gerçek katilini bulmak için hapisten kaçması ve bu gibi bir dizi olayı anlatır.

lale devrini ve patrona halil isyanını anlatıyor ki tarihi yönden doğru yanlış bilemiyorum ama hikayeyi okuken osmanlı döneminde yaşıyormuşum gibi hissettim.

yabancı kelimenin fazlalığı sizi sıkmayacaksa güzel. tek eleştirim kitabın sonunun tam sonuçlanmadan bitmiş gibi geldi. birkaç soru işareti bıraktı. bütün hikayenin en öğrenilesi bilgisi havada kaldı ama neyse artık :(

MERİH' TE DÖRT HAFTA

 Merih' te 4 hafta

yazarı: philippe ebly
tarih : 1978
tür bilim kurgu

yıllarca oradan oraya sürüklendikten sonra bari okuyumda kaldırayım  diyerek aldım elime..
1978 yılındaki bir romanın günümüz şartlarında pek te bilim kurgu  özelliğinin kaldığını sanmıyordum ama beklediğim gibi çıkmadı.

anlatımı çok sade, gayet kolay anlaşılır bir şekilde ve çok ilginç güzl bir kitap.
öyle tek tük kişinin elinde kalmıştır ama bulursanız okumanızı tavsiye ederim.

aslında bir kaç yıl önce bir şey öğrendim. buna benzer çok eski romanlarımızın birinin
şu meşhur " son iltumation,  geçmişi olmayan adam"  filmlerinin uyarlandığı roman olduğunu öğrendim. biraz da aslında bu okumaya teşvik etti.

romana gelince  4 arkadaş  eski bir dostları prof. u ziyaret ederler. onlar da tam merih yolculuğu için  hazırlanıyorlardır. onlarada teklifte bulunurlar ve 4 arkadaş , prof, bir yardımcı ve bir doktor uzay yolculuğuna çıkarlar. Merihte kaldıkları süredeki 4 haftanın macerasıdır.

sıvı soluma, telepati gibi çok ilginç konulara değinmişler. beğendim.
fransız bir yazar ve o dilden çevrilmiş diğer kitabı:

 

keyfiyetten nağmeler-1

 Keyfiyetten Nağmeler-1   

güncellendi

 Resimsiz bir yorum olacak ilk defa. hiçbiryerde olmayan bir kitabın yorumudur bu.
satışı yok resim yok yorum yok hiçbiryerde....

Keyfiyetten nağmeler bir arkadaşın verdiği bir kitaptı.
Türü bir anı kitabı.
İlk sayfadan başlıyor 218 sayfa yazıyor anılarını...
kendisi bir devlet memuru...
sivas rize istanbul konya gezmişte gezmiş yazar
bu arada yazarın adı: zelkif camadan....

şimdilerde gördüğüm bir kitabı var ama bu kitabını kimse bilmiyor.
Pekikitaptan bahsetmek gerekirse çok kötü diyemeyeceğim ama güzelde değil..

öncelikle anlattığı olaylar biribirinden kopuk yazılmış.
okuyucuyu okurken içine alan bir kitap değil.
içinde eski türkçe mi demeliyim osmanlıca mı demeliyim:
failün failatün (!) misali şiir ve yazılar bol miktarda mevcut ve meraklısı olmayanı bir hayli sıkar.
Ama arada ufak tefek komik olay ve fıkralar serpiştirdiğinden fena değildi.



kitaptan beğendiğim bölümler:

Edvar-ı hayat perde perde;
 Allah bilir, ne var ilerde

Anladım ki sanat, Allah'ı aramakmış
Mağrifet bu, gerisi çelik çomakmış

Kovanı terk etmeyen arı, bal yapamaz

Kaşın gözün senin olsun
Özün bana yeter güzel

Bir gül için, yüzlerce diken suladım (hz pir)

Vurana elsiz
Sövene dilsiz
gönül kırana gönülsüz

Çeker giderim buralardan
cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil

Kula bela gelmez, Hak yazmayınca
Hak bela yazmaz, kul azmayınca

Evinde unun olacağına
çarşıda ünün olsun

Bir abam var atarım
nerde olsa yatarım

Ben kendimi beğenmiyorum
beni beğenenleri de beğenmiyorum

Bütün renkler hızla kirleniyordu
birinciliği beyaza verdiler(özdemir asaf)

değişmeyenler; ölüler ve delilerdir

insan öğrendikçe değişiyor

10 derviş, bir hasırın üzerinde kıvrılıp yatarlar da; koca bir ülke, iki başvekile dar gelir.

Öyle yüksekten bakma, etme kibir;
Yarın kabre girince, sende birsin bende bir

Hamama gider ,kurna beğenmez;
Düğüne gider , zurna beğenmez

bundan sonrası fıkra ve hikayeler gece yarısı ve yazmaya üşendiğimden şimdilik bukadar..........
başka zaman fıkraları yazarım belki.........

sağlıcakla

TESTERE (SAW) SERİSİ-3D VE FİNAL

güncellendi

"sizinle bir oyun oynamak istiyorum 

TESTERE yıllar geçsede kült olmuş yani her zaman hatırlanacak bir film olduğunu düşünüyorum.

İlk filmini izlerken son sahnede öyle şaşırmıştım ki film kurdu olarak takdiri sonuna kadar haketti

İlk filmden bu yana 8 film çekildi ve belki son filmleri biraz ticari amaçla yapılmış oldu. 

 Yapımcılar seyişrcinin ilk filmdeki şaşırtıcılığın herkes tarafından beklendiğini bildilerinden sırf tuhaf bir son olsun diyerek çoğu zaman saçmaladılar.

 

Şöyle serileri genel geçmek gerekirse ilk filmde zaten sebep sonuç yoktu tek kelimeyel süper bir yapımdı. zaten kim neden yaptı sorularını sormaya gerek yoktu.

Ama 2. seriden sonra herkes biraz daha bilinçli bir seyirciydi ve daha çok dikkat ediyordu.

Her seride kendine bir yoldaş bulmuş oluyor ve filmin sonunda belli oluyordu. 

 

Ve yine her seride bir öncekinden daha kanlı ve abartılı sahneler yapıyorlardı. Sanki herkes kan görmeye meraklıymış gibi. Aslında buda tuzağı şeklindeki mekanizmaları beğendiğimizi yapımcının gözünden kaçmış ki kesip biçmeye başladı.

Şöyle bir gerçek vardır. bir kişi çok fazla acı çekerse "acı eşiği" denilen durumdan baygınlık geçirir. ne kadar babayiğit olun ne kadar dayanıklı bayılmak kaçınılmazdır.kimine göre bu eşik aşağıda kimine göre yukarıdadır. Yani acıya dayanma durumu diyelim kısaca.

Yıkarıdaki sahnede mesela kız kolunu kesip biçiyor. bunu yapması imkansız!!!

 

Jiglaw ( yani yukarıdaki psikopat şahıs)  adamda ne ikna yeteneği varmış ki kimle konuşsa kendinden beter yapıyordu. Filmin en çok bu durumuna şaşırmışımdır.

Kısaca nedir bu filmi özel yapan derseniz :
1- yukarıdaki aktöre şapka çıkartabiliriz. yolda görsem kaçarım. öye bir inandırıcılıkla oynadı. artık bu filmden sonra hangi filmde oynasa yakışmaz herkes psikopat tanıdı

2- yine yukarıdaki o kuklaya bayıldım herzaman. özellikle "bir oyun oynamak istiyorum" demiyormuydu. hadi oynayalım diyesim vardı :))))Çok orjinal bir kukla...kaset mevzusu iyi düşünülmüş..

3-Fİlmin içindeki tuzakları ben bile merak ediyordum neymiş bu sefer diyerek. Herkesin izlerken ben olsam ne yapardım dediğini düşünüyorum

4- Ve filmin tabiki sonunda kimin oyunları merakı ve hep bağlantısız gibi görünen sonunda anlaşılan mevzular....
5-afişlerinide bir grafiker olarak takdir ediyorum.Kill bill reklamları ve dexter fragmanlarınıda ne alakaysa aklıma geldi çok güzellerdir
5- o süper müziğini söylemeden geçmeyeyim...

İşte bu filmi kült yapmıştır. Komedi film ve sketçelere konu oluyorsa bir film tamamdır. Eleştirliyorsan iyi birşeyler yapmışsındır diye düşünüyorum.

içinde çok saçmalık barındırsada izlettiren güzel bir film seriydi.
not: testere 6 da film bittikten sonra bekleyin yazılardan sonra
 film 1 dk daha devam ediyor şimdiye kadar kimse fark etmemiş


Ve resimler:

 

sketçten görüntü