17 Nisan 2012 Salı

Ejderha dövmeli kız (the girl with the dragon tattoo)


Aylarca en çok satanlar listesinde olmasına rağmen nedense hiç almayı düşünmediğim bir kitaptı.

 Ard arda seri çıkaran kitaplar hep korkutucudur benim için. Çünkü maddi bir amaç için yazılmış izlenimi veriyor. Aldığımda beklentimi karşılamayacak zannediyorum. Bir hikayeye başladıysam hep sonunu bilmek isterim seri olunca illa onu alıp okuyacaksın.Ejderha dövmeli kız aynı bu izlenimi vermiş bir kitaptı

Fakat sağolsunlar filmini çekmeyi akıl etmiş birileri.  Kitabı okumaktan kurtuluyorsun :)
Kurtuluyorsun kurtulmasınada filmde her zaman eksiklikler oluyor ve kitabın tadını alamıyorsun buda ayrı bir sorun. her neyse...... gelelim filme:


Filmi çok sevdim diyebilirim. Herşeyden önce ilginç bir senaryo, Lisabeth karakteri süperdi. Ayrıntıya inmeden belirtmeliyim ki açık sahneleri bol bir film. Filmin kötü tarafı buydu. Bu bölümler daha geçiştirmelik çekilseymiş daha iyi olurdu. Şimdi ailecek izlenmiyor tabi.(+18)


     

Filmin konusu davalarla başı dertte olan bir gazeteciyi, zengin bir iş adamı yıllar önce eararengiz bir şekilde kaybolmuş kızlarını bulması için tutar.
Gazetecimiz ünlü james bond :)
Ve sıradışı bir takip ve araştırma yeteneğine sahip bir kızın ki bu da yukarıda resmini gördüğünüz şahıs oluyor: şu ünlü ejderha dövmeli olan :) Bu ikisinin konuyu araştırmasını konu alıyor.




Filmin aslında sevdiğim kısmı: kızın görünüşte çok asi, duygusuz, yolda görünce yolunuzu değiştireceğiniz, bol dövmeli, sapkın zevkleri olan, ahlak problemi olan biri gibi durmasına rağmen aslında çok iyi niyetli duygulu bir ve çoğu kişiye göre daha ahlaklı bir kişi. Bu konuyu filmde baskın işledikleri için çok hoşuma gitti. Kızın kim olduğu kısmı gizemli kaldığı için ikinci filmini merak ediyorum.


Filmden kareler


11 Nisan 2012 Çarşamba

PİCTURE OF DORİAN GRAY( dorian gray in tablosu)-OSCAR WİLDE



Kitabı kısaca özetlemek gerekirse Dorian gray adındaki bir adamın bir ressam arkadaşına kendi tablosunu yaptırmasıyla hikaye başlıyor. Kitabın adınında bu olması, anladığınız üzere  konu bunun üzerine. tabi neden bu tablo önemli derseniz o kısmını okumak isterseniz diye açıklamıyorum ama tablonun gizemli bir sırrı var.


 Gerçekten hikaye olarak çok güzel buldum.

Fakat  biraz incelediğim üzere bu 320 sayfalık bir romanmış. Benim elimdeki ise stage (level) 3 olduğundan sayfa sayısı az oluyor. 50 sayfalık bir hikayeye dönüştürülmüş ki bu da anlatımının zayıf ve çoğu yerin kırpıldığı anlamını taşır. Bu koşulda  hikayenin çoğu yerini anlamakta zorlandım.
Bazı yerleri çok anlamsız geldi. aslında hikayede tablonun sırrı var diyen ressamdı ama nasıl olduysa konu değişti ressam hiçbirşey den haberi olmayan kişi oldu. böyle tuhaflıklar vardı yukarıda açıkladığım    nedenden dolayı.
Ama illa bu kitabı okumalıyım derseniz de güzel bir özet teşkil ediyor.


Bu kitaba başlarken hiç bir yorum okumadan ve hiç araştırma yapmadan başlamıştım.Kitap bittikten sonra baktım ki çok üzerinde tartışılmış 1940 ların en sansasyonel kitaplarından biri. Sebebi ise eşcinsellik ve güzellik uğruna şeytanla anlaşma yapılması gibi çok kabul görmeyecek konular. Fakat benim okuduğum kitapta olduğu gibi,   kitap ne kadar basitse içerik o kadar ayrıntısız oluyor.

1045 de  ve 2009 da filmi çekilmiş ama gördüğüm kadarıyla izlenecek birşey değil.
Şimdiye kadarki film ve kitap kapakları aşağıda.








2 Nisan 2012 Pazartesi

AZAP YOLU (road to perdition)



Yine romandan uyarlama bir film.
Film eski bir tarihte geçiyor.


Fimin konusu:  Tom hanks bir mafya için çalışan bir tetikçidir. 2 oğlu ve eşiyle düzenli bir hayatı vardır. Onları bu  karanlık işlerden uzak tutmaya çalışsa da bir gün büyük oğlu tesadüfen babasının da karıştığı bir öldürme olayına şahit olur. Bu noktadan sonra işler karışır ve  mafya babasının oğlu arkada tanık bırakmamak için oğlunu öldürmeye çalışır. Filmin bundan sonrası söylemek filmi izleyecekler için açıklamıyorum ama kısaca Kovalamaca.....



Filmi seyrettiğimde gözüme çarpan şey tom hank ın yine süper oynadığı oluyor. Biraz aksiyon, biraz dram karışığı bir film. çok hareketli bir film beklemeyin ama akıcı sıkmadan seyrettiriyor.