7 Kasım 2010 Pazar

fareler ve insanlar



Lost dizisindeki konuşmalarda geçtiği için merakla aldığım bir kitaptı. çok beğendim.


İnce bir kitap olsada çok şey anlatmış. . her bir karakter ayrı güzeldi özellikle patronun eşinin konuşmalarına çok güldüm. bir satırda gülerken ikinci satırda çok üzebilecek tarzda bir kitap...sadece sonunu farklı beklerdim. beklediğimden daha acelece bitirilmiş geldi. herkese tavsiye ederim

OLASILIKSIZ

Bir arkadaşımın israrla oku diyerek verdiği bir kitaptı. kapaktan bakınca  sanki bilimsel bir kitapmış gibi duruyor  ama çok güzel sürükleyici bir roman.


Kumarbaz,  bilim adamı ve bir ajanın hayatlarının nasıl birleştiğini anlatan enteresan bir hikaye.

Önce bir kumarbazın kumar masasında başlayan bir hikayesiyle başlıyor  roman.  Sonra 2. bölümde bir ajanın hayatından kesitler veriliyor. 3. bölümde ise bir bilim adamının labarotuvardaki deneylerine yer verilince " ne oluyor ya?" dedim "alakasız konulardan bahsetmişler" derken işte roman o noktada başlıyor.  sonraki  bölümlerde bu 3 kişi bir araya geliyor ki şaşırıyorsunuz.

bir hikaye 3 koldan anlatılıyor.  Bu kitabı benim için önemli yapan 1.si uzun dönemli kitap okumama  alışkanlığımı bununla bozdum.  2. si  Adam Fawer bundan önceki senelerde Beylikdüzünde kitap fuarı için Türkiye ye gelmişti. Orada bir röportajını  dinledim.
Olasılıksız kitabını neden yazdığını anlatıyordu. Küçükken  rahatsızlık sonucu ameliyat olunca hastanede gözleri bağlı kalmış ve o zamanlar gelip ona kitap okuyorlarmış. kendi kendine şöyle demiş" bu kitaplar bana arkadaş nasıl olduysa bende bir kitap yazayım benim kitabımda başkalarının hayatlarına renk getirsin"

Herkes kitap yazabilir ama yazılan kitabı özel kılan özelliklerden biri yazarın ne için yazdığıdır.
Herkese tavsiye ederim.

6 Kasım 2010 Cumartesi

adsız çocuk

Tesadüfen elime geçti bir göz atıyım diyerek elime aldım. akşama kitap bitmişti. inanılmaz bir hikaye. yazar aynı zamanda kitabında kahramanı. kahraman diyorum böyle bir ailede yaşayabildiği için.




içimde annesine karşı hala bir öfke var.çok akıcı sıkmayan bir anlatımı vardı. okuyalı 7 yıl kadar bir şey olmuştur ben hala bu çocuğa yapılanlar için tek bir soru soruyorum.: annesi çocuğuna neden böyle davrandı?



fakat bu kitap alacakaranlık gibi seri halinde 3 kitaptan oluşuyor diğerlerini okuyamadım ama almak istediğim kitapların başında.



eğer fırsatınız varsa 3 ünü beraber alın çünkü hikaye yarım kalıyor. şiddetle tavsiye ederim...

tutulma

İnsanın gidip biraz bellayı hırpalayası geliyor. çok inatçı. edward gibi biri aldatılırmı ya..gerçektende "tutulma" isminin hakkını veren bir konuyla yazılmış.

İlk 2 kitaba göre konu bakımından hareketli fakat bazı efsane anlatımları biraz sıkıyor.



yinede tavsiye ederim

Zar adam

kitabın üstünde " hayatınızı değiştirecek" yazıyor.. evet hayatımı değiştirdi bundan sonra yorumları okuyup kitap alıcam.




psikitrist var bir anda kendini kaybediyor zar oyunu adı altında yapmadığı iş kalmıyor suç üstüne suç işliyor. ilginç tarafı en umutsuz hastaları bile iyileşiyor. seri katil bile artık kimseyi öldürmemeye karar verirken bu adam öldürmeye başlıyor.



yazım dili akıcı olsada, içerik gençler için sakıncalı. (açık sahneleri ayrıntılı yazmış). başka seçenekleriniz varsa onlara bakın derim. beğenmedim 10/4

aldatma

Aslında kitabı tam olarak okumuş değilim. 10-15 sayfa kadar belki.  Kendimi tam olarak veremediğim romandan biri.
Konusu güzeldi.eşinin ani kaybolmasıyla başlayan bir hikayesi vardı.

Kitabı bıraktıktan sonra ertesi gün aldığınızda nerde kaldığınızı tam olarak anımsayamıyorsunuz.
içindeki sahneler geçekten güzel ama anlatımı kötü olduğu için onuda kavramakta zorlanıyor insan.




şafak vakti

Tutulmadan sonra olayların tamamen yerine oturduğu ve nihayet ne zaman evlenecekler derken evlenerek bizi mutlu eden bir konusu vardı.

beğendim ama voltirinin gelmesi konusu haddinden fazla uzatılmış ama sonu yine çok güzel bağlandığı için güzel bitti .

son sayfayı okuduğunuzda çok ilginç birşeyle karşılaşacaksınız bu şekildede bitebilir ama bazı konulara açık kapı bırakmış devam kitabı gelebilir. ama bence farklı birşey yazmalı artık. aldığınıza değecek bence .....iyi okumalar

ÇIRAK

Cerrah kadar güzel bir kitaptı.

cerrahta katilin konuşma kısımları çırakta çok azdı o açıdan biraz eksik buldum. rizolli (polis) hayatına çok fazla yer verilmiş.

cerrahı okuyanların çırağıda okumasını tavsiye ederim. belki süper değildi ama güzeldi


AÇLIK OYUNLARI

"survivor" yarışmasının ve "gladyatör" fillminin karışımı bir kitap.




konusu: 20 tane 15 yaşlarındaki çocukları bir ormana bırakıp tek kişi kalana kadar birbirlerine öldüttürüyorlar. ormanda geçen kedi fare kovalamacası gibi bir hikaye.



İlk elime aldığımda hayal kırıklığı oldu. ilk bölüm çok sıkıcıydı nerdeyse tam bırakmayı düşündüğüm bir evrede 2. bölüme başladım. kitap bu noktada hareketlenmeye başladı.

iyiki bırakmamışım dedim ve 1 saat önce bitirdim.



güzeldi fakat yinede çok beklentiyle okuduğumdan belki çok sevmişte değilim. aman aman süper bir hikaye değil, anlatımı çoğu kişinin yazdığı gibi sade ve anlaşılır.



puan verirsem 10 üzerinden 7


PORTOBELLO CADISI

Simyacıdan sonra hevesle okumaya başladım ama hayal kırıklığı oldu.


romanın ilk sayfaları süperdi ama sonrasında konu çok dağılmaya başladı ortalarından sonra atlayarak okumak zorunda kaldım.

yazım üslübu güzel, dile hakim bir yazar ama hikaye kötüydü. yoksa hikayeyi başkalarından anlatma fikri güzelde olsa athena adlı kızın basit hayatını süsleyerek vermek kötü olmuş. bunu şöyle düşünün: tek katlı bir evi göktelenmiş gibi anlatmak nasılsa athenada öyle anlatılmış işte.



sıkı aynasızlar

Yorumlar çok tezat. kimisi filme bayılmış kimisi de nefret etmiş. böyle durumlardan hiç hoşlanmıyorum. filmi elime birkaç kere aldım bıraktım sonundada taktım seyrettim.


Film ingilterenin en başarılı polisinin bir köye tayin edilmesiyle başından geçen komik olayları anlatıyor.

filmin ilk yarısı süperdi. kolay gülen biri değilimdi ama bu filmde güzel espiriler vardı. fakat yarıyı geçtikten sonra senaryo tamamen çocuk filmine döndü basitleşti.


neticede hoş vakit geçirmek için güzel tavsiye edebileceğim bir film.ama çok birşey beklemeyin. başroldeki polis kaliteli bir oyuncuydu beğendim. 10/7

inception





inception çok güzel bir film fakat bir başyapıt demek biraz abartılı oluyor. beyazperdede nerdeyse 10 filmin 8 i başyapıt olarak değerlendiriliyor. Başyapıt olması için öyle bir film yaparsın ki kendi zamanında çığır açar, senden sonra torunların bile seyrederken güzel filmmiş der işte o başyapıttır:


mesela terminatör. (özellikle terminatör 2), kuzuların sesssizliği(ve serisi),julassic park, şeytan, testerenin ilk filmi, matrix, çığlık...liste uzatılabilir.


imdb listesinede çok güvenmesemde tamamen göz ardı da etmiyorum. fakat çoğu kişi ortaki puan yüksekse o filmi beğenmek zorunda hissediyor kendini. bu durum kral çıplak olduğu halde susmak demektir.

tutulma

bütün kitaplarını okudum, tutulmada dahil bütün filmlerini de izlemiş biri olarak:


kitapları ve filmleri ayrı katagoride değerlendirmek çok zor. çünkü filmi seyretmeye başladığınız anda kitapta gözünüzün önüne geliyor. filmin yönetmenine diyeceğim yok ama senaristi berbat.


hikaye aslında çok güzel ama önemli birçok noktasını atlayarak çektiklerinden kitabını okumamış kişiler nefret edecektir. kitabı okuyanlar ise içeriğini bildiğinden eksiklikleri görüp kızacaklar.



neticede her iki grubuda memnun etmeyen bir film çıkacak ortaya.sıralama yapacaksam 1 alacakaranlık, 2 tutulma, 3 yeniay olurdu.



bu filmle ilgili fikrim 5 puanını görünce yeniaydan kötü dedim ama daha iyiydi. makyajlar çok abartılıydı. fazla beyazdı ve una batmış gibilerdi. edwardın yakışıklı rosaile çok güzel olması gerekirken her filmde daha çirkinleşiyorlar. hele o kıpkırmızı lensler yokmu.filmi batırmış olsalarda yinede sevdim 10/7

1 Kasım 2010 Pazartesi

ELVEDA GÜLSARİ

"Elveda gülsari" şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında en ilginç olanı.




Tanabay isimli kırgız bir genç, tay olan bir gülsari ata bakıyor ve hikaye burdan başlayarak ikisininde yaşlanmasını anlatıyor. bütün kitap atın etrafında dönüyor olsada birazda o gencin ata bakışı ve kendinden birşeyler bulmasını konu alıyor.


Konu çok çeşitli değil bu yüzden ilerledikçe sıkıyor.

Fakat kitabı benim için değerli kılan kitaptaki anlatım zenginliği. ne kadar özdeyiş, atasözü, deyim..vs edebi ne varsa anlatımın içinde mevcut. Birçok romanın yanında Türkçenin çok güzel kullanıldığı bir kitap.



Cengiz aytmatov 'un okuduğum ilk kitabıydı. Bir sonraki kitabını tereddütsüz alacağım bir yazar.

Konu bakımından çok değil ama anlatım olarak herkese tavsiye ederim