14 Haziran 2010 Pazartesi

BASKI "ONE HOUR PHOTO"

            Bir fotoğrafçıda çalışan yalnız bir adamın, fotoğraflarını tab ettiği bir aileyi kendi ailesi gibi görmesini anlatıyor. Aslında iyi niyetli başlayan ilgi sonrasında biraz çığrından çıkacak.

           Gerilim yok, komedi yok, hareket yok, farklı başlasada aslında çok ilginç bir senaryoda yok.


            Robin williams filmleri  genelde duygusal ve mesaj vericidir.Yine öyle olmuş:
Film yalnız bir insanın iç dünyasının nasıl olduğunu anlatıyor.

             İnsan seyrederken gidip onunla arkadaş olası geliyor. Acaba çevremizde böyle kişiler var mı? yada Ben olsaydım ne yapardım gibi empatik sorular sorduruyor insana.


             Kesinlikle seyredilmeli. ama 2. kez de seyredilir mi derseniz bence HAYIR

                                                                                                                                                                                         

6 Haziran 2010 Pazar

zombieland


Zombiler diğer bir değişle "yaşayan ölüler"  yaklaşık 20 yıl öncesinde korku filmlerinin vazgeçilmez unsurlarından biriydi. Zaman içerisindede aynı şekilde "ölümcül deney" gibi günümüz sinemasındada kullanıldılar. Fakat  zombi=korku ikilemesi "ZOMBİELAND" filmiyle neredeyse yıkılmış durumda.


Cd yi takarken bu filme biraz ön yargılıydım açıkçası. Filmin fragmanına baktığınızda ağzından kan fışkıran bir grup zombinin komik olacağını hiç düşünemezdim tabi.

Filmin konusuna gelince:
dünya zombilerin tehdidi altındayken bir grup insanın onlarla olan mücadelesini anlatıyor. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan 4 kişinin bir araya gelmesiyle başlarından geçen yarı korku yarı komik hikayesi. Filmin ilginç yanı hem korku hem romantik hem de komik olması. Bu nasıl oluyor diyorsanız sanırım cevap bende değil. Filmi seyretmelisiniz

Gerçekten keyifli bir film tavsiye ederim. Çok bir beklentiyle seyretmezseniz  daha iyi olacaktır. 10/8
İYİ SEYİRLER