Dünyanın en tanınmış dedektifi olan sherlock holmes, aslında ciddi, her daim elinde pürosu olan, sakin bir dedektif profiline sahipken bu filmde espirili ,hareketli ve dağınık bir görünümde.
Film sektöründe son yıllarda modernleştirme adı altında klasik olmuş filmlerin yeni versiyonları çekiliyor. Ama bu yöntemle filmin yada kitabın orjinalinden uzaklaşılarak yapılıyor ki kimilerine göre olumluyken kimilerine göre yanlış bir tutum oluyor.
İşte Sherlock holmes bu şekilde çekilmiş bir film. Orjinalinden uzaklaşılmış olsada kendimce güzel bir film olmuştu.(ne kadar orjinalinden yana olsamda güzeldi)
Filmin ilk başları ve son sahneleri çok başarılıydı.
Film bittiğinde aklınızda hiç soru işareti kalmıyor. Bu olumlu bir özellik.
Fakat filmin konusu itibari çok bilimsel terim kullanıldığı için bazı yerlerde filmden kopabiliyorsun . Kimya ile ilgisi olanlar daha çok sevecektir( ve anlayacak)
Son olarak seyretmenizi tavsiye ederim.
31 Mayıs 2010 Pazartesi
15 Mayıs 2010 Cumartesi
OLDBOY (İHTİYAR DELİKANLI)
Uzakdoğu insanını hep sıradışı ve çoğu kez de hayata bakış açısı olarak acımasız bulmuşumdur.
ihtiyar delikanlıdada böyle bir senaryo olması aslında beni hiç şaşırtmadı.
Film genel olarak gerçekten sıradışı ve "bu kadar da olmaz" dedirten bir sona sahip. 2 saatlik filmin ilk yarım saati ile filmin son yarım saati için süper. Gelişme bölümünüde bayağı kıt buldum.
Filmin konusu şöyle: dea su denilen bir adam evine giderken kaçırılır ve 15 yıl bir odada hapsedilir. Dışarıyla bağlantısı sadece bir televizyondur. kimse gelmez, kimse konuşmaz.
15 yıl sonra bu odadan kaçar ve kendisini buraya hapseden kişiden intikam almaya çalışır. Fakat olaylar beklenilenin çok aksine ilerler.
Filmin sonuna gelince iğrenecek,üzülecek ve kızacaksınız. herkesin midesi kaldırmayabilir. Bilimsel bir gerçeklik var ve bu insanın kanını donduruyor.
Sonuç itibariyle asla "ailece seyretmeyin"
Etiketler:
film,
İhtiyar delikanlı,
kore,
oldboy
İKİ BABALIK (OLD DOGS)
Robin williams gibi bir oyuncunun böyle kötü bir filmde oynayacağını hiç düşünmezdim..
Senaryo o kadar basit ki hiç bir oyuncu bu filmi kurtaramazmış. Pazar sabahları yayınlanan çocuk filmleri gibiydi. Bu senaryo nerdeyse 1000 kere çekilmiştir.
Çocuklardan hoşlanmayan hovarda yaşayan 2 ortak ve arkadaş var filmde. 7 yıl önce bir barda tanıştığı bir kadın birden gelir ve bu çocuklar senin der ve bir süre için de babalarına bırakır. Bu iki kafadarın başlarından geçen komik olaylar diyelim konusuna ama hiçte komik bulamadım maalesef
Elişi yaparken, matematik sorusu çözerken yada yemek yerken karşımda bir film olsun arada onada bakayım diyeceğiniz bir yapım işte. siz bilirsiniz notum 10/5
Etiketler:
film,
iki babalık,
komedi,
olddogs,
robin williams
12 Mayıs 2010 Çarşamba
EBEGÜMECİ KÜRÜ
Boğaz enfeksiyonu genelde insanı bıktıran bir şekilde tekrarlar durur. Ne kadar korursanız koruyun grip gibi geçer sonra tekrar gelir. Böyle oluncada tıp dilinde kronikleşmiş olur..
Bir dönem bende böyle birşeyden muzdariptim..Birkisel çaylara merakım olduğundan hemen araştırdım ve yanda resminide gördüğünüz ebegümecini keşfettim...
Ve İbrahim Saraçoğlu nun kitabından aldığım ve denediğim bir yöntemi sizinle paylaşmak istiyorum :
************************************************
İBRAHİM SARAÇOĞLU EBEGÜMECİ KÜRÜ
Kronik bademcik enfeksiyonuna, faranjite, sağlıksız diş etlerine, guatra karşı
Ebegümeci, gerçek bir protein ve C-vitamini deposudur. Kalsiyum ve fosfor bakımından bulunmaz bir tabii kaynaktır. Ağız ve diş temizliği için de ebegümeci gargarası bulunmaz bir nimettir. İçerdiği malvidin ve malvin maddeleri sağlıklı diş eti yapısı için ideal bir yardımcı olmakla birlikte, plaque (plak) önleyici ve de ağızdaki bakterilere karşı da güçlü bir pro-oxidant özelliğe sahiptir. Bu sayede haftada birkaç defa yapacağınız ağız gargarası, sizi faranjite, bademcik iltihablanmasına (tonsilit) ve sağlıksız diş etlerinin oluşumuna karşı koruyacaktır.
Ebegümecinin karışımlardaki kullanım miktarı çok azdır ancak tedavi için katkısı çok fazladır. Değerli okuyucu, adaçayının boğaz ve bademcik iltihaplarındaki koruyucu ve önleyici gücünü, gerçek bir tedaviye çeviren ebegümecidir. Adaçayı ile ebegümeci karıştırıldığı taktirde kronik boğaz ve kronik bademcik iltihablarına karşı gerçek bir silah oluştururlar. Yıllardır kronik bademcik rahatsızlığı çeken birçok insan tanıdım.
Bu kişilere adaçayı-ebegümeci gargarasını tavsiye ettim. Kürü uygulamaya başladıktan kısa süre sonra hemen hemen hepsi bu şikâyetlerinden kurtulduğunu söyledi.
Kronik bademcik enfeksiyonuna karşı kür :
Kaynamakta olan bir bardak klorsuz suya (yaklaşık 150-200 ml) dört-beş gram adaçayını ve iki adet ebegümeci yaprağını ilave ederek on dakika kısık ateşte kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra süzünüz. Soğuduktan sonra gargaraya hazır demektir. Her gün en az üç defa gargara yapılır. Bademcik enfeksiyonunuz ileri derecede ise hiç çekinmeden günde altı-yedi defa gargara yapabilirsiniz. Bir ay boyunca her gün gargaraya devam ediniz.
*********************************************************
Yukarıda verilen kürü uygularken içindeki karışım oranlarına sadık kalmak önemli. Adaçayı aslında acıdır ama ebegümeci de aksine hoş bir tadı ve kokusu vardır..
Üstelik ürtiker olanlar için de bir gün önceden suda bekletilip ertesi gün banyo suyuna katılıyor böylece ürtiker kaşıntısını önlüyor. Banyodada denedim kaşıntı için tecrübe etmedim ama cildi yumuşattığını söyleyebilirim.
Ve gönül rahatlığıyla hem ürtiker hem boğaz enfeksiyonlarında denemesini tavsiye ederim.
NOT: Her bitkinin faydaları olduğu gibi bazı yan etkileride olabilir. Örneğin ebegümeci hamileler için iyi olmadığını okudum.Adaçayı için ise vücuttaki değerleri düşürdüğünden düşük tansiyonu olanlar dikkat etmeli.. Herkes sağlık problemlerini kendisinin daha iyi bileceğinden kullanmadan önce biraz araştırılması daha iyidir.
Acil şifalar dilerim
Etiketler:
adaçayı,
bitkisel çaylar,
boğaz enfeksiyonu,
ebegümeci,
saraçoğlu
3 Mayıs 2010 Pazartesi
CENAZEDE ÖLÜM
Babalarının cenazesi için bir araya gelmiş 2 kardeş ve akrabalarının başından geçen komik olayları konu alıyor.
Filmi hızlandırıp baktığınız zaman siyah giyinen bir grup insandan başka birşey görmezsiniz. Ancak diyologlar çok güzel.
muhteşem denemez belki ama gayet hoş bir film. Herkese tavsiye ederim
Filmi hızlandırıp baktığınız zaman siyah giyinen bir grup insandan başka birşey görmezsiniz. Ancak diyologlar çok güzel.
muhteşem denemez belki ama gayet hoş bir film. Herkese tavsiye ederim
BEN DÜNYANIN EN AKILLI İNSANIYIM
Aslında bir tavsiye üzerine okuduğum daha doğrusu okumaya çalıştığım bir kitaptı. Öncelikle beğenmediğimi belirtmek istiyorum. Yazar ilk sayfada "ben dünyanın en akıllı insanıyım"demiş ve başlamış ne kadar akıllı olduğunu anlatmaya ve kitabın sonuna kadar ne kadar süper biri olduğunu anlatıp durmuş.
İ nsanın özgüveninin olması güzel birşey, kendini sevmeside öyle. Fakat bunun dozunu ayarlayamazsan kendini beğenmişlik oluyor ki bu kitap bunu çok güzel göstermiş.
Kitaba okumayın diyerek haksızlık yapmak istemem ama çok heveslede tavsiye edemem. Neticede çevresine faydalı olmak için çalışan herkesi takdir ettiğim için Erdal Demirkan ı da takdir ediyorum.İyi bir amaç için yapmış fakat olmamış....Herşeye rağmen tavsiye ederim
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)